II. Mahmut’un tahtta oturdugu 1823 yilinda, Istanbul Limani’na yanasan bir gemiden indirilen yükler arasinda, bir de zürafa vardir. Misir Valisi Mehmet Ali Pasa’nin padisaha armagan olarak gönderdigi zürafa, kendisini ilk kez gören Istanbullular’in saskin bakislari arasinda Çinili Kösk Meydani’na getirilir.Zürafa, padisahin 27 Kasim günü buyurdugu fermanla görücüye çikar. Hayvanin agaçlarin yapraklarini yiyisi hayranlikla izlenirken, Habes Ahmet Aga hazirladigi senaryoyu baslatmak üzere bagirir: Zürafa müteyemmen ve mübarek bir hayvan olup onu eliyle tutarak bir kere gezdiren Müslüman yeryüzünde hiçbir zarar ve ziyan görmez. Sonra da, hayvandan çok korkan Abdi Bey’e dogru bakarak sunlari söyler: Haydi, Müslüman olan gelsin, zürafayi söyle bir gezdirelim. Kim bu hayvani gezdirirse cennete gidecektir.Padisahin memuldür sözü üzerine kendini eller üstünde bulan Padisahin Küpeli Çavusu Abdi Bey, zürafanin üstüne oturtulur. Abdi Bey’in yalvarmalarindan, yakarmalarindan korkan zavalli hayvan huysuzlanarak Ishakiye Köskü’ne dogru kosmaya baslar. Bu sirada Abdi Bey’in padisaha seslenisi duyulur: Ahret hakkini helal eyle efendimiz. Ilk menzilimiz ecel besigidir. Iste bindim gidiyorum. Elveda. Büyük olasilikla Bindim bir alamete, gidiyorum kiyamete sözü zürafa sirtindaki Abdi Bey tarafindan söylenmistir...
Ürün Adı: İstanbul'da Bir Zürafa
Ürün Markası: Lisinya